Kısa Günün Kârı

Kara Kitap, uzun süredir okumayı istediğim bir kitaptı. Genelde zor ve karışık bir roman olduğuyla ilgili söylentiler yüzünden okumayı geciktirmiştim. Benim gibi düşünenler vardır diye bu incelemeyi yazmaya karar verdim ki siz de aynı hataya düşmeyin. Bir an önce okuyun bu büyük eseri. Bir de şöyle bir avantajımız var: Ana dilimizde böyle bir eseri okuyabiliyoruz, araya çevirmen koymadan. Yani çevirmenlerimiz kötü demiyorum ama sevdiğin bir kitabı ana dilinde okuyabilmek büyük nimet. Öncelikle kitapla ilgili nicel bilgiler vermek istiyorum. Kara Kitap, Nobel Ödüllü yazarımız Orhan PAMUK tarafından 1990 yılında yayımlanmış. Toplam 465 sayfa (Epigraflar ve Son Söz hariç.). Yani kalın bir kitap. Elinize aldığınızda biraz göz korkutuyor. Bölüm bölüm yazılmış ki bu okumayı kolaylaştırıyor. Hatta bence bu sürükleyiciliğini de arttırıyor romanların. Klasik bir romanda örneğin 250 sayfayı bölüme ayırmadan okuyacağını bilmek ağırlık bindiriyordu okuyucuya. Fakat böyle kısa kısa bölümlere

Bu yıl okulumuzda kendi fikrimiz olan yeni bir proje uyguluyoruz. Bu projeden bahsetmek istiyorum. Amacım bir şekilde okuyan diğer öğretmenlere fikir vermek. Projemizin adı Gökçedağ Olimpiyatları. Mayıs ayı boyunca öğrenciler toplamda 13 adet yarışmada yarışacaklar ve Haziran ayının ilk haftası düzenlenecek final oyunu ile birinci olan grup ortaya çıkacak ve ödül alacak. Tek cümleyle projenin özeti bu. Fakat ben sırasıyla yaptıklarımızı ve yarışmalarımızı anlatacağım. GRUPLAR Öğrenciler gruplarını kendileri oluşturdular. Her grupta 6 kişi olacak ve 4, 5, 6, 7 ve 8. sınıflardan en az birer öğrenci her grupta olmak zorunda. Dolayısıyla bu sınıflardan sadece birinden iki öğrenci seçilebilecek. Bu durumu özellikle önemsedik. Çünkü sınıflar arası kaynaşma sağlamak istiyorduk. Bir de sınıflarda birbirleriyle çok iyi arkadaş olabilen altışar öğrenci grup oluşturabilseydi çok da sosyal olmayan bazı öğrenciler grup dışı kalabilirdi. Ayrıca mesela 4. sınıf öğrencileri 8. sınıf öğrencilerine

Osmanlı Türkçesi Metinleri III dersini alıp kitabı inceleyenler fark etmiştir, metinlerin okunması oldukça zorlaştı. Sınavlarda okuduğunu anlama konusunda sıkıntı yaşayabileceğimi görünce çalışma yöntemimi biraz değiştirdim. Kelimeleri ezberleme yoluna gideceğim. Liste halinde yazılmış kelimeleri okuyarak ezberlemek hem sıkıcı hem de zor. Bu yüzden teknolojinin nimetlerinden faydalandım. Şöyle ki; ilk ünitede 3 metin var. Ben bu metinlerden ilkinin kelimelerini Memrise 'a kaydettim. Memrise ezber yapmaya yardımcı bir internet sitesi ve telefon uygulaması. Şimdi ben bilgisayar üzerinden nasıl girileceği ve ne işe yaradığından bahsedeceğim. Hazırladığım çalışmanın linki BURADA . Linke tıkladığınızda önünüze bu görüntü gelecek. İşaretlediğim yere tıklıyoruz. Buradan ya facebook hesabımızla ya da google hesabımızla giriş yapabiliriz. Eğer yoksa bir Username (Kullanıcı Adı) belirleyip, E-mail adresimizi giriyoruz ve son olarak bir password (şifre) belirleyerek üye ol

Forma girmek, diyet yapmak, spora gitmek... Günümüzde yalnızca kadınların değil, erkekler ve hatta maalesef çocukların bile ortak sıkıntısı aşırı kilolar. Hepimiz bundan kurtulmanın yollarını arıyoruz. Aslında cevap belli, dengeli beslenme ve spor. Dengeli beslenme kısmı tamamen iradenize kalmış. Ama spor konusunda basit bir yöntemi paylaşacağım. BBC'nin sitesinde paylaştığına göre günde sadece 60 saniyelik bir egzersiz bizi forma sokabilirmiş. İnanması güç ama paylaşacağım videodaki doktor Michael Mosley bunu denemiş ve sonucun olumlu olduğunu söylüyor. Video ve orijinal sayfa İngilizce olduğu için burada açıklayacağım ama öncelikle sizi şu konuda uyarmak isterim ki belli bir spor ya da diyet programı uygulamadan önce bir diyetisyene ve doktora görünmenizde fayda var. Özellikle bu egzersiz yoğun kardiyo içerdiğinden kalp ile ilgili bir probleminiz varsa yanaşmayın derim. Şöyle ki egzersiz bir kondisyon bisikletiyle yapılıyor. Bisiklete biniyorsunuz.  İlk önce ısınma için

Geçen yıl okulumuzda Tübitak 4006 Bilim Fuarı projesini gerçekleştirdik. 4 .yıldır öğretmenlik yapıyorum. Çok uzun bir süre olmadığının farkındayım ama benim şimdiye kadar kariyerimle ilgili yaşadığım en öğretici deneyimdi. Öğrencilerin istekleri, yaratıcılıkları ve becerileriyle ilgili o kadar çok şey öğrendim ki bir sonraki yıl okuldaki İngilizce dersleri için bambaşka bir yıl oldu diyebilirim. Okulumuz bir köy okulu ve branş öğretmeni olarak çok eksiğimiz var. Bu yüzden projeye başvurduğumuzda çok tereddüt ettik. Eşim ve ben İngilizce öğretmenleri olarak neredeyse tamamen iki öğretmenle tamamladık projeyi. Tabii bunları anlatmadan önce nedir ve nasıl başvurulur onu anlatmalıyım. :) Tübitak sitesinde şu şekilde tanımlamış projeyi: “TÜBİTAK Bilim Fuarları”, 5-12. sınıfta okumakta olan öğrencilerin eğitim/öğretim programı çerçevesinde ve kendi ilgi alanları doğrultusunda belirledikleri konular üzerine araştırma yaparak, araştırmalarının sonuçlarını sergileyebilecekleri, öğrencil