Ana içeriğe atla

Minik Mucitler

Geçen yıl okulda Tübitak'ın 4006 Bilin Fuarları projesini uyguladık. Proje kapsamında öğrencilerle birlikte 15 adet yaratıcı proje meydana getirdik ve yıl sonundaki fuarımızda sergiledik. (Bu projeyle ilgili bir sonraki yazımda ayrıntılı bilgi vereceğim.) Bu projeyi uygularken bazı öğrencileri ilk kez istekle katılım gösterirken buldum. Bu çok şaşırtıcı bir deneyim, çünkü İngilizce dersini işlerken sınıfta görünmez olmaya çalışan öğrenciler, proje sırasında sınıftaki en becerikli öğrenci haline geldiler. Öğretmen olarak sürekli öğrenmeye devam etmemiz gerektiği bir gerçek. Ama bunu bu kadar canlı ve belirgin bir şekilde yaşamak beni çok şaşırttı.
İşte bu deneyimden sonra öğrencilere bu şekilde aktiviteler yaptırma fırsatı aramaya başladım. Sömestr tatilinden önceki hafta tüm sınıflarda müfredatın öngördüğü konuları bitirince hemen işe koyuldum. Yaptırdığım aktivitenin amacı çocuklara yaratıcılıklarını kullandırmaktı.
Sınıftaki sıraları iki gruba böldüm. Ortada masalarını toplayarak kullanabilecekleri iki büyük masa oluşturdum. Daha önce bahsettiğim Class Dojo'yu kullanarak sınıfı iki gruba böldüm. Benim sınıflar en fazla 19 kişi olduğundan iki grup yeterli oldu. Daha kalabalık sınıflar daha çok grup kullanabilir. Öğrencilerin eline okulda bulduğum kutular, kağıtlar, boş oyun hamuru kapları gibi malzemeler verdim. Burada önemli olan nokta her iki gruba da denk malzeme verebilmek. Mesela tek kutu varsa ortadan ikiye bölüp öyle verdim. Öğretmen masasını ortak kullanım masası yaptım. Ortaya makaslar, yapıstırıcılar, boya kalemleri vs. malzemeler koydum. Bu malzemeleri kullanan grup işi bitince geri getirecekti.
Verdiğim talimat ise şu oldu: Her grup elindeki malzemeleri kullanarak bir şey icat edecekti. Daha önce olmayan, "keşke böyle bir şey olsa" dedikleri bir eşya üreteceklerdi.
Açıkçası talimatı verdiğimde anladıklarından bile emin olamadım. Çünkü daha önce böyle bir aktivite yapmamıştık. Ama hemen aralarında konuşmaya ve fikirler sunmaya başladılar.


 Dersin yaklaşık 10 dakikası sıra hazırlama ve malzemeleri gruplara dağıtmayla geçti. Öğrencilere 30 dakika kaldı. Ürettikleri malzemeleri aşağıda paylaşacağım. Ben çok memnun kaldım. Kesinlikle tavsiye ederim.
Bana göre bu aktivitenin öğrencilere kazandırdıkları şöyle:

  • Bir kere verdiğim malzemelerin tamamı artık malzemeler olduğu için tam bir "geri dönüşüm" aktivitesi olduğunu söyleyebilirim. Daha önce çalıştığım okulda Beyaz Bayrak Projesi yapılıyordu. Bu tür projeler için kullanılabilecek bir aktivite.
  • Öğrenciler grupla çalışma adına yardımlaşmayı, birbirlerine fikir danışmayı öğreniyorlar. Bir de ders ile ilgili aktiviteler yapıldığında genelde "çalışkan" öğrencileri dinleyip tabiri caizse daha "başarısız" öğrencilerin fikirlerine güvenmiyorlar. Ama bu tür bir aktivitede bir bakıyorsunuz o "başarısız" öğrenciler bütün grubu yönlendiriyor. Özgüveni gelişiyor, derslerdeki performansı dahi artıyor.
  • Bazı öğrenciler paylaşmayı sevmez. Silgi, kalem gibi basit malzemeleri dahi kimseye vermezler. Bu aktivitedeki ortak kullanım masası bu öğrencilere paylaşım yapmayı öğretiyor.
  • Bence en önemli kazanım ise, derslerde maalesef neredeyse hiç olmayan hayal gücü kullanımı. Öğrenciler hayal ediyor ve bu hayallerini gerçekleştiriyorlar. Günümüzde kullandığımız tüm icatlar bunun sonucunda oluşmadı mı? Eğer öğrencilere olmayan bir şeyler oluşturmayı biz öğretmezsek kim öğretecek? Hazıra konma eğilimi ilk kurtulmamız gereken eğilim değil mi? İşte bence bu tür aktiviteler bizi bu durumdan kurtarabilir.
Bu arada aktivite sonunda en işe yarar ürünleri diğer sınıflarda oyladık. Birinci olan gruba Dojo'da +5 verdim. Ayrıca ürünleri okul girişinde sergiledik.
İşte öğrencilerimin ürünleri:
Bu her ne kadar yeni bir icat olmadıysa da öğrencileri üzmemek için serdiğim bir ürün. Gördüğünüz bir dolap. Dolabın raflarını pipetle yaptılar ki gerçekten uğraştılar bunun için. 

Bu bir şemsiye. Fakat o yapıştırdıkları naylon poşet onu farklı kılıyor. O bölüm şeffaf olsun diye poşetle yapıldı.. Rüzgarla önden gelen yağmurdan da korunmamızı sağlıyor. Şeffaf olduğu için de önümüzü görebiliyoruz.

Öndeki çöp adam pipetle kutuların arkasına bağlı. Arkadan tuttuğumuz pipeti çevirerek kuklamızı oynatıyoruz. Yaratıcı ve eğlenceli bir oyuncak. :)

Bu bir masa. O gördüğünüz renkli daireler de tabaklar. Misafir gelince tabakların olduğu bölümden çekiyoruz. Masa büyüyor. Fakat bu kadar değil. Servislerimiz de hazır olarak çıkıyor. Yani tabaklar altta hazır. ;)



Tekrar dikkatinizi çekmek istediğim nokta şu, öğrenciler bunları sadece 30 dakikada hazırladı. Ortaya çıkan ürünlerin çok profesyonel işler olmadığının farkındayım. Ama ben bu aktivitede süreci çok önemsiyorum. Üründen çok süreç öğretiyor öğrencilere.
Ben şahsen bu aktiviteden çok çok memnun kaldım. İkinci dönem İngilizce'ye uyarlayıp, her gruba İngilizce dersi ile ilgili materyaller oluşturma görevini vereceğim. Sonuçları paylaşırım.
Fikirlerinizi beklerim. Herkese başarılı bir dönem diliyorum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Osmanlıca Türkçesi Metinleri I - Aşıkpaşazade - Tevarih-i Ali Osman

Osmanlıca Türkçesi Metinleri I dersinden  Aşıkpaşazade'den  "Tevarih-i Ali Osman" metnini daha kolay çalışılabilir bir hale getirmeye çalıştım. Bu seferki not diğerlerinden daha uzun sürdü ve uğraştırdı. Ama güzel oldu. Eğer buradan çalışırsanız güzel sonuçlar gelebileceğini düşünüyorum ben şahsen. PDF alttadır. Kolay gelsin.

Derslerde kullanılabilecek tanışma aktiviteleri (ice-breakers)

Malum yeni eğitim öğretim yılına başlamak üzereyiz. Eğer benim gibi okul değiştirenlerdenseniz ya da yeni tanışacağınız sınıflar varsa benim de internetten bulduğum tanışma aktivitelerini derliyorum. Hem ben bir kaçını kullanacağım hem de sizin işinize yarayan olur belki. :) 1. TOP HAVUZU Öğrenciler birer soru hazırlayıp kağıtlara yazarlar. Sonra bu kağıtlar top haline getirilip sınıfın ortasına atılır. (Alternatif olarak bir kase ya da kutuya da konabilir.)  Öğretmen de daha önce hazırlamış olduğu soruları aynı şekilde kutuya yerleştirebilir. Sonra öğrenciler ikişer ikişer ortaya kalkıp bir soru seçer ve birbirlerine sorarlar.  Basit ve az hazırlık gerektiren bir aktivite :) 2. İÇ İÇE DAİRELER Öğrenciler yüzleri birbirine bakacak şekilde iç içe iki daire oluşturur. Birbirlerine sorular sorarak ortak en az bir noktalarını bulmaya çalışırlar. (En sevdikleri renkler, müzik türleri, filmler gibi.) Daire öğrencilerin hızlarına ya da sizin istediğiniz bir sürede bir iste

"HAYALLERİMDEKİ OKUL"

Türkiye’de milyonlarca öğrenci her gün an az 7 saatini okullarda geçiriyor. Bu 7 saati nasıl geçirecekleri ya da yaptıkları şeylerin ne işe yarayacağı hakkında hiçbir bilgileri ve tercih hakları da yok üstelik. Ben de bir öğretmen olarak merak ettim, acaba tercih hakları olsaydı nasıl düzenlerlerdi okulu, dersleri ve öğretmenleri diye. Üç soru sordum öğrencilere: 1) Hayalinizdeki okul binası (Sınıf, bahçe ve teknik yeterlilikleri burada açıklayacaklar.) 2) Hayalinizdeki öğretmen (Özellikle okuldaki herhangi bir öğretmeni yazmamalarını istedim. Var olmayan sadece kendi hayal ettikleri bir öğretmen olmalıydı bu.) 3) Hayalinizdeki dersler (Okulda hangi derslerin olmasını isterler) Öğrencilerden hayli ilginç sonuçlar geldi. Bunları paylaşmak istiyorum. 1) Hayalimdeki Okul Binası Bu soruda ilkokul öğrencileri daha çok eve benzeyen bir okul hayal ettiklerini belirttiler. Sınıflarda halı olmasını istemişler. Okulun güvenli olması üzerinde durmuşlar. Okulda kendilerini güvende his