Ana içeriğe atla

Neymiş şu E-Twinning?

E-twinning projeleri yapmaya henüz geçen sene başlamış bir çaylağın dilinden size bu işin ne olduğunu ve nasıl başlanabileceğini tarif etmeye çalışayım.
Etwinning'in resmi internet sitesinden kolayca bulabileceğiniz bilgilere değinmeden direk tecrübelerimi aktarmak istiyorum size.
Etwinning sadece öğretmenlerin üye olabildikleri ve uluslararası veya ulusal projeler yürütebildikleri bir platform. Burada erasmus gibi projelerden farkı herhangi bir öğrenci ya da öğretmen değişimi yapılamaması ve bütçesi olmaması. Yani bir proje planladığınızda hiçbir yerden maddi bir destek gelmiyor. Bu bir avantaj bana göre çünkü para işleriyle filan uğraşmanız gerekmiyor. Direk aktivitelere odaklanabiliyorsunuz. Neyse ben madde madde gideyim daha düzenli anlatmış olayım:

  1. Öncelikle siteye üye olmanız gerekiyor. Siz bilgilerinizi doldurup üyelik başvurusunda bulunduktan sonra onay süreci geliyor. Dediğim gibi sadece öğretmenlerin üye olduğu bir platfom olduğu için sizin belirttiğiniz okulda öğretmen olup olmadığınız inceleniyor ve bir iki güne onaylanıyor en geç.
  2. Üye olduktan sonra geldi en önemli mevzu: proje oluşturmak ya da bir projeye dahil olmak. Eğer yeni bir "e-twinner" iseniz en makul olan hazırda var olan bir projeye ortak olmanızdır. Ben geçen yıl öyle yaptım. Şansıma bol ortaklı bir proje olan "E-Twinning English Olympics" adlı ulusal bir projeye dahil oldum. İngilizce öğretmeni olmanız gerekmiyor Etwinning'te proje yapabilmeniz için. Dediğim gibi ulusal projeler yapabiliyorsunuz. Ya da biraz daha güvenebilirseniz kendinize google translate yardımıyla uluslararası bir projeye bile dahil olabilirsiniz. Mesela benim ikinci ve bana en çok şey öğreten EduDigiPark adlı uluslararası projemde gayet google traslate yoluyla bizi anlamaya çalışan bir ortağımız vardı ve ulusal kalite etiketini de aldı :) Özellikle sayısal bir ders öğretiyorsanız STEM gibi bir alanda proje yapma fırsatını kaçırmayın derim.
  3. Ortak Bulma Forumları var etwinning live bölümünde. Oradan öğrencilerinizin yaş grubuna uygun kısımdan ortak arayan projeleri bulabilirsiniz. İlginizi çeken bir projeye oradan dahil olabilirsiniz. Tabii proje kurucusu sizi kabul ederse. Bunun için ilginizi çeken projenin konusuna cevap yazabilir ya da konuyu kim açmışsa ona özel mesaj gönderebilirsiniz. Projelerdeki en büyük sorun sorumsuz ortaklar oluyor. Bu yüzden karşıdaki kişi size güvenebilmeli. Kendinizi tanıtırken sorumluluk sahibi ve istekli olduğunuzu kanıtlayabilmelisiniz.Dediğim gibi bu işe yeni başlıyor olmanın dezavantajı bu. Zaten projenizden etiket filan kazanınca onlar sizin peşinizden koşacak :D ilk yıl biraz zorlanacağız projeye dahil olurken ya da projemize ortak ararken.
  4. Zor kısmı atlatıp hoşunuza giden bir projeye ortak oldunuz diyelim. Hazır proje olduğu için kafanız rahat olacak :D Çünkü çoğu projede kurucu olan kişi bir takvim ve aktiviteler belirlemiştir. Siz uyum sağlayıp o aktiviteleri yaparsınız. Tabii bu etwinning yaratıcılık olmadan olmaz. Aktivitelere birlikte karar verme durumunuz olacak. Lütfen fikir belirtin ve projeyi sahiplenin. Yani elinizde bir müfredat varmış da verileni yapmam gerekiyormuş gibi düşünmeyin. Aktiviteleri geliştirmeye ve daha da güzelleştirmeye çalışın. Örneğin bir çok projede ilk aktivite sizin ve öğrencilerinizin bir padlete kendini tanıtması şeklinde olur. Bunu resimler videolarla yapmaya çalışın. Etwinning teknoloji entegrasyonunu çok önemseyen bir platformdur. Hayatınız boyunca duymadığınız bir çok web aracı öğreneceksiniz. Ben bilgisayarla çok fazla vakit geçiren bir öğretmen olmama rağmen etwinning sayesinde çok yeni şeyler öğrendim. Siz de muhtemelen aynısını yaşayacaksınız. Yenilikten korkmayın. Öğrencilerin karikatürlerini yapabileceğiniz, onları çeşitli animasyon karakterlerine dönüştürebleceğiniz bir dolu uygulama var. Bunlardan faydalanın. Proje gidişatında en önemli konulardan birisi takvime uyum sağlamak. Mesela Eylül sonuna kadar öğrenciler kendini tanıtacak diyelim. Bunu zamanında yetiştirin. Eğer proje yavaş ilerlerse ya sonunu göremezsiniz ya da hayal edilen aktivitelere vaktiniz kalmaz. Öğrencileri görevlendirin mutlaka. Tüm yük size kalmasın. Öğrenciler kendileri etwinninge girsin ve materyalleri kendileri yüklesin. Bu hem ödül almanızı sağlayacak hem de dediğim gibi yükünüzü hafifletecek. Okulda etwinning kulübü kurun. Öğrenciler takım halinde proje için çalışsınlar. Yaka kartı hazırlayabilirsiniz bu etwinning üyelerine diğer öğrenciler de özenirler. Bir de afili bir pano hazırlayın. Okula gelip gidenler "vayy neymiş bu etwinning arkadaş!" desin :D
  5. Bu gibi fikirlerle uğraşırken kendinizi paraladınız. Eee yok mu bunun bir ödülü? Olmaz mı :) Etwinning'te 3 çeşit ödül var. Basamak basamak anlatayım. İlk olarak projenizi bitirince sanırım haziranda filan başlayıp Ağustos'un birine kadar devam eden bir ulusal kalite etiketi başvurusu var. Buna başvuracaksınız. Biraz uğraştırıcı bir süreç. Projenizde ne yaptıysanız yazıyorsunuz forma. Süper kaynaklar var elimde bu kısımla ilgili ayrı bir yazı yazılır. :) Neyse yaptınız başvurunuzu diyelim Eylül ayının ikinci haftasında Ulusal Kalite Etiketi alıp alamadığınızı öğreniyorsunuz. Bu ilk ödülümüz. Bunu aldınız diyelim. Güzel bir ödül ama yetmez :) projeniz eğer uluslararası bir proje ise ve sizden başka 2 ortak da Ulusal Kalite etiketi aldıysa İkinci aşamaya geçiyorsunuz. Avrupa Kalite Etiketi :) ki bu süper bir ödül. Toplayın valizi Antalya'ya gidiyorsunuz :D Her yıl Aralık ayında düzenlenen Etwinning Ulusal Konferansı'na gitmeye hak kazanıyor bu Avrupa Kalite Etiketi kazananları ;) Tabii bir de üçüncü aşamamız var. Eğer Avrupa Kalite Etiketi Kazandıysanız, Avrupa Ödüllerine başvuru hakkını kazanıyorsunuz. Tabii Avrupa çapında Avrupa Kalite Etiketi kazanmış tüm projelerle yarışacak projeniz. Yani rekabet çok yüksek. İlk yıldan imkansıza yakın diyebilirim. Ama bu ödülü kazanmak oldukça prestijli bir şey. 
  6. Ben açıkçası kendi tecrübelerimden şunu söyleyebilirim ödüller filan işin süsü sadece. Etwinning öğretmen olarak sizi bir yılda on yıl ilerletiyor. Gerek sınıf içinde kullandığınız yöntem teknikler açısından gerekse kişisel bilgi potansiyeliniz açısından çok ilerliyorsunuz. Ben İngilizce öğretmeni olmama rağmen ilk kez yurtdışından öğretmenlerle konuştum. Onlardaki müfredatı, okullarının durumunu öğrendim. Öğrencilerim yurt dışından öğrencilerle konuştular, mektuplaştılar, oyunlar oynadılar. Köy okulunda görev yapıyordum. Öğrencilerin o heyecanını görmek bile süper bir histi. Biz öğretmeniz, işin doğasında fedakarlık var. Elbette parasal bir kazanımı olmuyor yaptıklarımızın. Ödülümüz öğrencilerin ilerlemesi. Bir de bence kişisel olarak ilerlediğini hissetmek. Ben şöyle bir ölçme yöntemi duymuştum: eğer öğrenciler dersinize girdiklerinden daha yavaş terk ediyorlarsa sınıfı, doğru yoldasınız demektir ;) 
  7. Etwinning ayrı bir dünya. Yazmaya başlayınca duramıyor insan. Ama ben burada duracağım. Genel bir çerçeve çizdim sadece. Eğer merak ettiğiniz ve danışmak istediğiniz bir şey olursa sorabilirsiniz. Zevkle yardımcı olurum. Şuraya projemin sitesinin de linkini koyayım belki örnek olarak incelemek istersiniz. (Şimdiye kadar farklı ülkelerden 3 ulusal kalite etiketimiz var. Eylülün ikinci haftasına bizden de bekliyoruz inşallah :))

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Osmanlıca Türkçesi Metinleri I - Aşıkpaşazade - Tevarih-i Ali Osman

Osmanlıca Türkçesi Metinleri I dersinden  Aşıkpaşazade'den  "Tevarih-i Ali Osman" metnini daha kolay çalışılabilir bir hale getirmeye çalıştım. Bu seferki not diğerlerinden daha uzun sürdü ve uğraştırdı. Ama güzel oldu. Eğer buradan çalışırsanız güzel sonuçlar gelebileceğini düşünüyorum ben şahsen. PDF alttadır. Kolay gelsin.

"HAYALLERİMDEKİ OKUL"

Türkiye’de milyonlarca öğrenci her gün an az 7 saatini okullarda geçiriyor. Bu 7 saati nasıl geçirecekleri ya da yaptıkları şeylerin ne işe yarayacağı hakkında hiçbir bilgileri ve tercih hakları da yok üstelik. Ben de bir öğretmen olarak merak ettim, acaba tercih hakları olsaydı nasıl düzenlerlerdi okulu, dersleri ve öğretmenleri diye. Üç soru sordum öğrencilere: 1) Hayalinizdeki okul binası (Sınıf, bahçe ve teknik yeterlilikleri burada açıklayacaklar.) 2) Hayalinizdeki öğretmen (Özellikle okuldaki herhangi bir öğretmeni yazmamalarını istedim. Var olmayan sadece kendi hayal ettikleri bir öğretmen olmalıydı bu.) 3) Hayalinizdeki dersler (Okulda hangi derslerin olmasını isterler) Öğrencilerden hayli ilginç sonuçlar geldi. Bunları paylaşmak istiyorum. 1) Hayalimdeki Okul Binası Bu soruda ilkokul öğrencileri daha çok eve benzeyen bir okul hayal ettiklerini belirttiler. Sınıflarda halı olmasını istemişler. Okulun güvenli olması üzerinde durmuşlar. Okulda kendilerini güvende his

Derslerde kullanılabilecek tanışma aktiviteleri (ice-breakers)

Malum yeni eğitim öğretim yılına başlamak üzereyiz. Eğer benim gibi okul değiştirenlerdenseniz ya da yeni tanışacağınız sınıflar varsa benim de internetten bulduğum tanışma aktivitelerini derliyorum. Hem ben bir kaçını kullanacağım hem de sizin işinize yarayan olur belki. :) 1. TOP HAVUZU Öğrenciler birer soru hazırlayıp kağıtlara yazarlar. Sonra bu kağıtlar top haline getirilip sınıfın ortasına atılır. (Alternatif olarak bir kase ya da kutuya da konabilir.)  Öğretmen de daha önce hazırlamış olduğu soruları aynı şekilde kutuya yerleştirebilir. Sonra öğrenciler ikişer ikişer ortaya kalkıp bir soru seçer ve birbirlerine sorarlar.  Basit ve az hazırlık gerektiren bir aktivite :) 2. İÇ İÇE DAİRELER Öğrenciler yüzleri birbirine bakacak şekilde iç içe iki daire oluşturur. Birbirlerine sorular sorarak ortak en az bir noktalarını bulmaya çalışırlar. (En sevdikleri renkler, müzik türleri, filmler gibi.) Daire öğrencilerin hızlarına ya da sizin istediğiniz bir sürede bir iste