Aslında biraz öncesine kadar sadece bir podcast'in tavsiyesini yapacaktım. Fakat "podcast" terimi kafamı karıştırdı. Önce bir araştırma yapmaya başladım. Ne olduğu konusunda fikrim yoktu açıkçası. Ben öğrendim. Benim gibi bilmeyen varsa anlatayım. Nedir bu "podcast"?
Kelime olarak Apple'ın ipod'u ve yayın anlamına gelen "broadcast" kelimelerinin bir karışımı. Bir kişinin evden, kafasına göre ne anlatmak istiyorsa anlatıp ve kaydedip "RSS" üzerinden paylaştığı ve sizin de indirilebilir bu medyayı yine "RSS" üzerinden indirdiğiniz ve istediğiniz zaman dinlebildiğiniz bir ses kaydı. Dediğim gibi şimdi araştırma yapıp kendimce anladığım kadarıyla bu. "Sen de zaten yarım yamalak anlamışsın bir de anlatmaya çalışıyorsun." diyebilirsiniz. Haklısınız da :)
Buradaki asıl amacım bu konuya merak uyandırabilmek. Çünkü ben çok sevdim bu olayı. Öncelikle eğer radyo dinlemeyi sadece müzik dinlemek olarak düşünmüyor ve (saçma sapan espriler yapıp arkaya gülme efekti koyan radyocular hariç) radyo konuşmalarını dinlemeyi seviyorsanız, siz de seveceksiniz. Bir de gerçekten insanın geliştiren yayınları bulup takip ederseniz bağımlısı olabilirsiniz. Bu tip yayınların en güzel özelliği bir şeylerle uğraşırken bir yandan da dinleyebilmeniz. Bilgi dolu bir yayını dinlerken, işlerinizi de halledip bir taşla iki kuş vurabilirsiniz yani.
Yalnız olayın tek dezavantajını söyleyeyim. Ben bu olayı İngilizce bir podcast (ileride değineceğim) dinlerken keşfettiğim için çok emin değilim ama anladığım kadarıyla Türkiye'de çok da yaygın değil bu. Yani Türkçe yayın bulmakta zorlanabilirsiniz. Türkiye'de yaygın olmayışını da anlamış değilim. Çünkü istediğiniz konuda konuşup kaydedebilmek ve insanların da sizi dinlemesi çekici bir uygulama bence. Öğretmenler, ünlü profesörler bile kullanabilir bunu. Hatta biz siyaset konuşmasını severiz. Bu konuda konuşulup paylaşılabilir mesela.
Türkiye'den Podcast'ler konusunda ilk bulduklarımı paylaşayım mesela:
Türkçe olarak özellikle bu yayını tavsiye ederim. |
Podcast mevzusundaki genel bilgilendirmeden sonra asıl önermek istediğim yayını anlatayım.
http://teacherluke.co.uk/ |
İngilizce dinleme becerinizi ve bununla birebir bağlantılı olduğum konuşma becerinizi arttırmak istiyorsanız, Luke's English Podcast tam size göre. Şu anda sitede indirilebilir 301 yayın bulunuyor. Luke, Londra'dan bir İngilizce öğretmeni. Meslektaşım olur kendisi. Yayınlarında İngilizce öğretiyor. Fakat tüm yayın bu İngilizce dersleriyle geçmiyor. Örneğin bir yayının 10-15 dakikası dil dersleriyle geçiyorsa, 30-40 dakikası seçtiği bir konuyla ilgili konuşmaları ya da röportajlarından oluşuyor. Yayını güzel kılan da bu. Çok ilginç konular seçiyor. Bazen bir konu belirleyip iki bölüm onu anlatıyor. Bazen de tek bölümlük konuları hatta tek bölümde bir kaç konuyu anlattığı oluyor.
Hemen dinlediklerimden dikkat çekici örnekleri paylaşmak istiyorum. Mesela 301. bölümde İngiliz Başbakanı David Cameron hakkındaki nahoş mevzuyu düzeyli ve eğlenceli bir biçimde işledi. Yine aynı bölümde İngiltere'de bizdeki İnternet fenomenleri gibi fenomen olmuş bir kişiyi "Ronnie Pickering"i yine eğlenceli bir biçimde anlattı. Yani gündelik mevzulara değinmekten geri kalmayan bu yayında aynı zamanda İngilizce'nin kullanımıyla ilgili küçük tüyolar vererek bizzat native konuşmacıdan dil öğrenme ya da kendinizi geliştirme imkanı buluyorsunuz. Bunu yaparken de insanı gülümseten hikayeler dinleyebiliyor ve öğrendiğimiz dilin kültürü, siyaseti, yaşam tarzı, espirlerine tanıklık edebiliyorsunuz. Tavsiyemdir bir göz atın derim.
Yorumlar
Yorum Gönder