Ana içeriğe atla

Keçi Peyniri

O kadar keçimiz var. Tabii ki peynirimizi de yapacağız. Üç çeşit peynir yapıyoruz biz keçilerin sütünden. İlkinden başlıyorum.


Evimizdeki toprak çaydanlığa bastığımız bu peyniri yapımı şöyle:


  • Sağdığımız sütü kaynatıyoruz. 
  • Soğumaya bırakıyoruz. Ne kadar soğuyacağını daha önce yoğurt mayalamış olanlar bilir. Tam o kıvama kadar soğutacağız. He ben mayalamadım daha önce diyorsanız şöyle açıklayayım. Parmağımızın ucunu bandırdığımızda hafif yakacak ama içinden parmağınızı çekecek kadar değil. 
  • İşte o kıvamdayken bir kaseye sütümüzden bir kepçe alıp, bir çay kaşığı (tepeleme değil) peynir mayasıyla karıştırıyoruz. sonra bu sütü tencereye boşaltıp bir iki kere karıştırıyoruz. 
  • 3-3,5 saat bekliyoruz. 
  • Tenceredeki mayalanmış peyniri bir peynir torbasına (yoksa bir yemeniye) aktarıp altına bir kova koyarak yüksek bir yere bağlayıp süzdürüyoruz. 
  • Artık suyu akmamaya başladığında bağladığımız yerden indirip üzerine ağırlık koyup, suyunu tamamen akıtmasını sağlıyoruz. Böyle de biraz bekleyecek.
  • Peynirimizi bir kaba aktarıp parçalıyoruz. İçine kalın tuz ekliyoruz. Tuzun miktarını damak zevkinize göre belirleyin. Bu aşamada ben içine çörek otu da katıyorum.
  • Sonra istediğimiz bir kaba üzerine iyice bastırarak peynirimizi koyuyoruz. 
  • Üzerine temiz bir bezi katlayıp koyuyoruz.
  • Kapağı kapatıp ters çeviririp buzdolabına koyuyoruz.
  • Ara ara bezi kontrol edin. Çok ıslandıysa sıkıp tekrar koyun.
  • Şimdi püs noktasını söylüyorum. Peynir ne kadar beklerse o kadar lezzetlenir. Bizim ortalama 3 ay beklettiğimiz bir peynir mükemmel bir lezzete kavuşmuştu mesela.

İkinci peynirimiz:

Bu da salamura peynirimiz. Bunun yapımının baş kısmı aynı. Üzerine ağırlık koyduğumuz kısımdan sonrası değişecek sadece.
  • Ağırlığın altından çıkardığımız peynirin altına ve üstüne tuz sürüyoruz.
  • Buzdolabına koyuyoruz. Bir gün bekletiyoruz.
  • Buzdolabından çıkardığımız peynirimiz sertleşmiş olacak. Sonra istediğimiz gibi dilimliyoruz.
  • Kavanozun içine koyuyoruz.
  • Önceden kaynatıp soğuttuğumuz tuzlu suyu üzerini geçecek kadar ekliyoruz.
  • Buzdolabında bekletiyoruz. Yine ne kadar bekletirseniz o kadar lezzetli olacağını belirteyim.
Geldik son peynire:


Hellim peyniri... Yine ağırlıktan sonrasına geçiyorum.
  • Ağırlığın altından aldığımız peyniri dilimliyoruz.
  • Peynirin suyunu tencerede kaynatıyoruz. İçine tuz ekliyoruz. Tuzu biraz bol atın. Çoğu suda kalıyor çünkü.
  • Tencerede kaynamakta olan suya peynirimizi atıyoruz.
  • Peynirler suyun yüzünde çıkınca olmuş demektir. Kevgirle sudan aldığımız peynirler hazırdır. soğutup yiyebilirsiniz.
  • Sıcakken dilimleri yatay olarak ortadan yarıp arasına taze nane koyarsanız yakışıyor. 
  • Bir de dilimleyerek ızgara ya da tostta pişirirseniz yine güzel oluyor. Üstteki resimdeki görüntü bunun görüntüsü.
Afiyet olsun...





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Osmanlıca Türkçesi Metinleri I - Aşıkpaşazade - Tevarih-i Ali Osman

Osmanlıca Türkçesi Metinleri I dersinden  Aşıkpaşazade'den  "Tevarih-i Ali Osman" metnini daha kolay çalışılabilir bir hale getirmeye çalıştım. Bu seferki not diğerlerinden daha uzun sürdü ve uğraştırdı. Ama güzel oldu. Eğer buradan çalışırsanız güzel sonuçlar gelebileceğini düşünüyorum ben şahsen. PDF alttadır. Kolay gelsin.

Derslerde kullanılabilecek tanışma aktiviteleri (ice-breakers)

Malum yeni eğitim öğretim yılına başlamak üzereyiz. Eğer benim gibi okul değiştirenlerdenseniz ya da yeni tanışacağınız sınıflar varsa benim de internetten bulduğum tanışma aktivitelerini derliyorum. Hem ben bir kaçını kullanacağım hem de sizin işinize yarayan olur belki. :) 1. TOP HAVUZU Öğrenciler birer soru hazırlayıp kağıtlara yazarlar. Sonra bu kağıtlar top haline getirilip sınıfın ortasına atılır. (Alternatif olarak bir kase ya da kutuya da konabilir.)  Öğretmen de daha önce hazırlamış olduğu soruları aynı şekilde kutuya yerleştirebilir. Sonra öğrenciler ikişer ikişer ortaya kalkıp bir soru seçer ve birbirlerine sorarlar.  Basit ve az hazırlık gerektiren bir aktivite :) 2. İÇ İÇE DAİRELER Öğrenciler yüzleri birbirine bakacak şekilde iç içe iki daire oluşturur. Birbirlerine sorular sorarak ortak en az bir noktalarını bulmaya çalışırlar. (En sevdikleri renkler, müzik türleri, filmler gibi.) Daire öğrencilerin hızlarına ya da sizin istediğiniz bir sürede bir iste

"HAYALLERİMDEKİ OKUL"

Türkiye’de milyonlarca öğrenci her gün an az 7 saatini okullarda geçiriyor. Bu 7 saati nasıl geçirecekleri ya da yaptıkları şeylerin ne işe yarayacağı hakkında hiçbir bilgileri ve tercih hakları da yok üstelik. Ben de bir öğretmen olarak merak ettim, acaba tercih hakları olsaydı nasıl düzenlerlerdi okulu, dersleri ve öğretmenleri diye. Üç soru sordum öğrencilere: 1) Hayalinizdeki okul binası (Sınıf, bahçe ve teknik yeterlilikleri burada açıklayacaklar.) 2) Hayalinizdeki öğretmen (Özellikle okuldaki herhangi bir öğretmeni yazmamalarını istedim. Var olmayan sadece kendi hayal ettikleri bir öğretmen olmalıydı bu.) 3) Hayalinizdeki dersler (Okulda hangi derslerin olmasını isterler) Öğrencilerden hayli ilginç sonuçlar geldi. Bunları paylaşmak istiyorum. 1) Hayalimdeki Okul Binası Bu soruda ilkokul öğrencileri daha çok eve benzeyen bir okul hayal ettiklerini belirttiler. Sınıflarda halı olmasını istemişler. Okulun güvenli olması üzerinde durmuşlar. Okulda kendilerini güvende his