Ana içeriğe atla

Kitaplarım (Avrupa Tarihi Üzerine Yazılar - Önder KAYA)

Önder Kaya'nın Timaş Yayınları'ndan çıkan kitabı "Roma İmparatorluğu'ndan Hitler Almanyası'na Avrupa Tarihi", kaynakça ve indeks bölümü hariç 326 sayfadan oluşuyor.
Zaten sadece sayfa sayısına bakınca bile ayrıntılı bir Avrupa tarihi okumayacağınızın bilincinde olmanız gerekiyor. Yani bu kitabı bilimsel bir kitap olarak değil genel bilgi veren bir kitap olarak okuyacağız. Nitekim kitap, Avrupa Tarihi'nden belli dönemlerden seçilmiş Avrupa-Doğu toplumları etkileşimine yoğunlaşan 23 adet yazıdan oluşuyor.


Yazım dili gayet akıcı ve sürükleyici. Eğer bilimsel kitapları okurken sıkılıyor ve tarihi, romanlardan öğrenmek de istemiyorsanız tavsiye edebileceğim bir kitap.
Önder Kaya, giriş kısmında tarih yazımında Avrupa etkisi üzerinde duruyor. Aslında "Yakındoğu, Ortadoğu ve Uzakdoğu" gibi kavramlardaki yakınlık ve uzaklık kavramlarının dahi Avrupa merkez alınarak oluşturulduğunu söylüyor. Yine yazım dilini özellikle genele hitap edecek şekilde basit tutmaya çalıştığını da belirtiyor.
Kitaptaki 23 yazının başlığını vereyim:



Çocuk Haçlı Seferleri'nde vaaz veren çocuk...
  1. Roma'nın belalısı Pyros
  2. Hollywood'un 300 Spartalısı
  3. Roma'ya kök söktüren şehir Kartaca
  4. Göksu Nehri'nde boğulan Alman İmparatoru
  5. Çocukların katıldığı Haçlı Seferi
  6. İslam Medeniyeti hayranı bir imparatorun haçlı seferi
  7. Evlilik yoluyla büyüyen aile: Habsburglar
  8. Tuzla'dan, Adriyatik'in incisine Venedik
  9. Barbaros ve Andrea Doria hesaplaşması
  10. Öncesi ve sonrası ile İnebahtı Savaşı
  11. Amerika kıtasının ilk kaşifi bir Viking: Kızıl Erik
  12. İspanyolların fatihi, Azteklerin kasabı
  13. Yirmisekiz Mehmet Çelebi ve ilginç Fransa izlenimleri
  14. II. Friedrich ve Koca Ragıb Paşa
  15. Tarihçi Hammer Joseph olarak doğdu, Yusuf olarak öldü
  16. Kan ve demir üzerine inşa edilen ülke: Almanya
  17. Avrupa mizahı ve Osmanlılar
  18. II. Abdülhamid zamanında Çin'e gönderilen Heyet-i Nasiha
  19. Bağımsız bir din cumhuriyeti: Aynaroz
  20. Yunanlıların Otto bereketi
  21. Birinci Dünya Savaşı'nı kaybettik, Olimpiyatlardan olduk
  22. Hitler'den çingeneler de nasibini almıştı
  23. Paradan sıfırı önce Almanlar attı
Kitapta özellikle ilgimi çeken konulardan biri olan Çocuk Haçlı Seferleri hakkında bir resim koydum. 1212'de Fransa'da Etinenne diye bir çocuk Hz. İsa'yı rüyasında görür. Rüyaya göre Tanrı, Kudüs'ü günaha batmış yetişkinlere değil masum çocuklara bahşedecektir. Öyle ki Marsilya'da deniz ikiye
Kitapta bahsedilen Türkiye'nin AB ilişkileri hakkında
Stern dergisinde yayınlanmış bir karikatür.
yarılacak ve çocuklara yol verecektir. İşte bu vaatlerle çocukları toplar etrafına ve yola koyulur. Çocuklardan bazılarını aileleri teslim etmiş bazıları da evden kaçıp katılmışlardır Etinenne safına. Sonuç hezimet... Bunlar Marsilya'ya binbir zorlukla varırlar. Tabii, deniz ortadan yarılmaz. Bazıları hayal kırıklığıyla geri dönerler. Dönmeyenlerle birlikte iki iyi niyetli (!) tacirin yardımıyla Kutsal Topraklara doğru yola çıkarlar. Ve son... Maalesef 18 yıl boyunca çocuklardan haber alınamaz. 1230 yılında doğudan gelen bir papazın anlattığına göre yola çıktıkları gemilerden ikisi yolda fırtınaya kapılıp batar. Diğer gemilerdeki çocuklar da Cezayir limanına götürülüp köle olarak satılırlar. Bu trajik olayla ilgili kitapta yazılanları kısaca özetledim. Fakat şunu da bilelim ki olayla ilgili farklı bakış açıları da var. Örneğin kitapta bir çocuğun vaazlar vererek topladığı bir topluluk olarak verilen bu çocukların, aslında kilisenin desteğiyle toplandığı gibi görüşler de var. Her ne olursa olsun ilginç bir tarihi gerçeği kitap sayesinde merak edip araştırma ihtiyacı duydum. Bu, kitabın amacına ulaştığını gösteriyor.
Kişisel bir eleştirimi de belirtmek isterim kitapla ilgili. Ben kitabın giriş noktasından itibaren Avrupa'yı merkez almayan bir tarih yazıcılığı konusunu sevdim. Fakat tarihi olaylar eğer bu fikri vurgulamak istercesine sürekli Avrupa'nın olumsuz yanlarına odaklanıyorsa, bana kitap itici gelmeye başlıyor. Yazılan olaylar gerçek değil mi? Gerçekler. Ama dediğim gibi ben tarih okurken yazarın fikrini görmek istemiyorum. Objektif gerçekler yazılsın, ben karar vereyim istiyorum.
Sonuç olarak; bence okunabilir bir kitap. Aydınlatıcı bilgiler de içeriyor. Ama okuduğunuzu araştırın derim. Kitabın fiyatı da bu arada 13-14 TL. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Osmanlıca Türkçesi Metinleri I - Aşıkpaşazade - Tevarih-i Ali Osman

Osmanlıca Türkçesi Metinleri I dersinden  Aşıkpaşazade'den  "Tevarih-i Ali Osman" metnini daha kolay çalışılabilir bir hale getirmeye çalıştım. Bu seferki not diğerlerinden daha uzun sürdü ve uğraştırdı. Ama güzel oldu. Eğer buradan çalışırsanız güzel sonuçlar gelebileceğini düşünüyorum ben şahsen. PDF alttadır. Kolay gelsin.

Derslerde kullanılabilecek tanışma aktiviteleri (ice-breakers)

Malum yeni eğitim öğretim yılına başlamak üzereyiz. Eğer benim gibi okul değiştirenlerdenseniz ya da yeni tanışacağınız sınıflar varsa benim de internetten bulduğum tanışma aktivitelerini derliyorum. Hem ben bir kaçını kullanacağım hem de sizin işinize yarayan olur belki. :) 1. TOP HAVUZU Öğrenciler birer soru hazırlayıp kağıtlara yazarlar. Sonra bu kağıtlar top haline getirilip sınıfın ortasına atılır. (Alternatif olarak bir kase ya da kutuya da konabilir.)  Öğretmen de daha önce hazırlamış olduğu soruları aynı şekilde kutuya yerleştirebilir. Sonra öğrenciler ikişer ikişer ortaya kalkıp bir soru seçer ve birbirlerine sorarlar.  Basit ve az hazırlık gerektiren bir aktivite :) 2. İÇ İÇE DAİRELER Öğrenciler yüzleri birbirine bakacak şekilde iç içe iki daire oluşturur. Birbirlerine sorular sorarak ortak en az bir noktalarını bulmaya çalışırlar. (En sevdikleri renkler, müzik türleri, filmler gibi.) Daire öğrencilerin hızlarına ya da sizin istediğiniz bir sürede bir iste

"HAYALLERİMDEKİ OKUL"

Türkiye’de milyonlarca öğrenci her gün an az 7 saatini okullarda geçiriyor. Bu 7 saati nasıl geçirecekleri ya da yaptıkları şeylerin ne işe yarayacağı hakkında hiçbir bilgileri ve tercih hakları da yok üstelik. Ben de bir öğretmen olarak merak ettim, acaba tercih hakları olsaydı nasıl düzenlerlerdi okulu, dersleri ve öğretmenleri diye. Üç soru sordum öğrencilere: 1) Hayalinizdeki okul binası (Sınıf, bahçe ve teknik yeterlilikleri burada açıklayacaklar.) 2) Hayalinizdeki öğretmen (Özellikle okuldaki herhangi bir öğretmeni yazmamalarını istedim. Var olmayan sadece kendi hayal ettikleri bir öğretmen olmalıydı bu.) 3) Hayalinizdeki dersler (Okulda hangi derslerin olmasını isterler) Öğrencilerden hayli ilginç sonuçlar geldi. Bunları paylaşmak istiyorum. 1) Hayalimdeki Okul Binası Bu soruda ilkokul öğrencileri daha çok eve benzeyen bir okul hayal ettiklerini belirttiler. Sınıflarda halı olmasını istemişler. Okulun güvenli olması üzerinde durmuşlar. Okulda kendilerini güvende his